bugün
- zalbert ramstein tipi yıkıklık11
- sözlüğün en güzel kızı belli oldu15
- moskova saldırısını yapanların türkiyeden geçmesi10
- yazarların elit zevkleri13
- 31 mart 2024 yerel seçim sonuçları11
- ırkçılığın kötü bir şey olmadığı gerçeği15
- oruç tutmayan müslüman13
- chp'nin kölesi olmak10
- sözlük erkekleri sözlüğün kanseridir14
- eski yazarları özlemek9
- yolda çırılçıplak bir kadın görsen ne yaparsın15
- kutsal perşembe ritüeli11
- 2024 yerel seçimleri14
- ab'ye girmek için tüm tavizleri vermeliyiz13
- dünya ilahi bir gücün kontrolünde mi9
- insan olmaya ceyrek kala18
- şeriate göre lgbt'nin hükmü16
- allahın insan suretine bürünmesi imkansız mı15
- sahurdayız uludağ sözlük17
- yazarların 2010lu yıllarda en sevdiği 3 yıl25
- anın görüntüsü8
- icardi190544
- bir sözlük kızını sahiplenmek17
- dedikodu yok mu dedikodu diyen kadın yazar10
- hollanda da ineğe hallenen gurbetçi16
- en iyi çikolatalı gofret markası14
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın36
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- kastamonu da kafasına ampul takıran akp'li genç16
- iftara sözlük yazarı alsanız menü tavsiyesi10
- iftara davet edilecek sözlük yazarları23
- heykele tecavüz eden adam8
- kendisini otorite sanan yazarlar9
- ideal erkek fiziği anketi33
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil23
- dinsiz olmakla övünen yavşak13
- manyak olmaya karar verdim21
- kadınlar beni neden hep reddediyor14
- laftan anlamaz sözlük yazarları8
- kuresel ikinma'nın artık eskisi kadar yazmaması9
- et fiyatlarının insanları çıldırtmıyor oluşu8
- karabük11
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir23
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite10
- osideusu kıskanan yazarlar10
- bir sözlük erkeğini öpmek10
- turgut altınok11
- ideal kadın vücudu anketi16
- imamoğlu'nun kirli rant ağı deşifre oldu9
- 26 mart 2024 cübbeli ahmet'in kalp krizi geçirmesi16
sevdiği entry'ler
aslında bir zamanlar sözlük olarak anılan ancak günümüzde çöpçatan sitesi, cinsel yaşam forumu, fotoğraf paylaşım platformu ve daha bir sürü şeye dönüşen uludağ limonata'ya, son yıllardaki tahammül hudutlarını çılgınca aşan seviyedeki kalitesizliği sebebiyle bir veda yazısını bile çok görüyordum; fakat yıllar boyunca bir görünüp bir kaybolarak karabatak imajı çizdiğim için hâlâ döneceğimi düşünen okuyucularımın varlığını geçtiğimiz günlerde fark ettim. bu sebeple altı buçuk sene sonra şahsımı bekleyenleri bilgilendirmek adına etuuu karakterinden çıkarak klavyemi son bir kez yok oluşun eşiğindeki bu siber mekan için eskitiyorum.
yönetimdeki, bilinen formattaki ve kitledeki kökten değişim sebebiyle bir zamanlar her gün hayırlar dilediğim ve arkadaş olarak hitap ettiğim kimselerle hasret gidermek ve de yeni okuyucularla belki bir iki öyküde kucaklaşmak adına son üç yıldır buraya oldukça nadir uğramaya başladığım için kuvvetle muhtemel bu zaman dilimi içerisinde üye olanlardan şahsımı tanımayanların sayısı oldukça çoktur. elbette ki edebî geçmişi boyunca ticarî kaygı gütmediği için anonimliği bir numaralı ilkesi haline getirmiş biri olarak giderken bile kendimi ifşa etmeyeceğim. fakat aldığım onca teklife rağmen edebi faaliyetlerimi yıllardır kendi tercihim doğrultusunda bağımsız şekilde sürdürdüğüm sektördeki bazı kimseler tarafından 21. yüzyıl türk edebiyatının kıymeti bilinmemiş öykücülerinden biri olarak tanınırım. bu yüzden burada da kısa sürede parlamak ve her dönüşümde daha fazla okuyucu kazanmak benim için pek zor olmadı. gerçi bugün yazmaya başlamış olsam, hatta hiç mübalağa etmeden söylüyorum ki dünya edebiyatının önde gelen isimleri kimliklerini gizleyerek şu sözlüge üye olsa; vücudunun muhtelif yerlerini paylaşarak ilgi çekmeye çalışmaktan başka işlevi olmayan düşük mertebeli ve pek de güzel olduğu söylenemeyecek bir hanımefendinin serçe parmağı kadar konuşulmaz. konuşulmamaları bir yana dursun, son zamanlarda bana yapıldığı gibi sırf uzun yazmış diye ağır hakaretlere uğrarlar. okuyucuları bile bu anlamsız nefretten nasibini alıp "bunu okuyanın anasını avradını vs." gibi son derece galiz yorumlara maruz kalır. gerçekten, edebî teknik ve üslûbun tenâsül uzuvları kadar değeri kalmadı. peki ne oldu da bu noktaya gelindi? sanırım son yıllarda en sık sorulan soru bu.
bu sorunun cevabını ismail alpen'in pek yakında çıkacak olan ''türkiye'nin en büyük ikinci sözlüğünü nasıl batırdım'' adlı eserinde bulabilirsiniz; ancak ben sizler için kendi açımdan değerlendireyim. hack olayı ve benzeri bazı skandalları gündeme getirip işin magazinsel yönüne de bulaşmayı hiç istemiyorum. meseleye muhtasaran değinecek olursak: interaktif sözlüklerin bir anda popüler hâle gelmesiyle beraber yıllardır kemik kadrosuna iyili kötülü takviyeler yaparak varlığını sürdürmüş uludağ kayak merkezi'ne üye olmanın çok kolay olması hasebiyle sözlük kültüründen bihaber büyük bir kitle geldi ve vandal-moğol-hun-suriyeli akınları gibi büyük bir etkiye sebep olup zaman içinde bugünlerde şâhit olabileceğiniz çöküşü başlattılar. tabii böyle olunca nicelik niteliğin önüne geçti ve sözlük sahibi girişimci arkadaş şirketleşme çatısı altında sözlük kültürüne yabancı istilâcılara ancak sözlük kültüründen ve o döneme kadar bir şekilde korunmuş formata tamamıyla uzak bir yönetimle hakim olabileceğini düşünerek hiçbir şekilde anlam veremediğim bir adım attı. başta her şey güzeldi tabii, yılların 600-700 arasında oynayan aktif kullanıcı sayısı 1000'lere ulaşmıştı; reklamlar ve tıklanmalar da hâliyle arttı ama işte balık da baştan koktu... sözlüğü o döneme dek ayakta tutmuş öz evlatlarını tasfiye etmek ve bu kalitesizliğin baş müsebbiblerini kayırmak gibi anlamsız politikalar güden evlere şenlik bir moderasyonu gören bu kitle, zaten onlardan önce ufaktan başlamış olan fotoğraf akımını müdahale edilemeyecek boyutlara taşıdı. anonimlik perdesi ortadan kalktı ve insanlar yazılarıyla değil görünüşleriyle konuşulmaya başlandı. bunun domino etkisi yaratıp yazarlığı bitireceği hakkında birçok kez uyarıda bulundum amma velâkin aykırı yazı stilim sebebiyle bu konuda da ironi yaptığım sanıldı ve maalesef ki kullanıcılar ve yöneticiler tarafından ciddiye alınmadım.
bu geçiş sonucunda birikimleriyle, espri anlayışlarıyla ve sağlam edebî kalemleriyle bu sözlüğü muadilleri arasında sağlam bir konumda tutan herkes yavaş yavaş gitmeye başladı; kusura bakılmasın ama zamanla da geriye sadece eski sözlüğün çürük elmalarıyla, yeni gelen kitlenin en vasıfsızları kaldı. bugün aktif kullanıcı sayısına baktığımızda 300 küsuru geçmiyor, büyük kısmı da gizemli yazar. ben nicki görünen ve gizemli yazarlar arasında bu denli yakın bir oranı daha önce görmedim. demek ki insanlar artık burada görünmekten bile utanır oldu. daha çok şey ekleyecektim ama mümkün olduğunca kısa tutmaktan yanayım. yazdıkça üzülüyorum çünkü. keşke 2016'da gelişmeler kısmına 'arkadaşlar güzeldi' yazılıp kapatılsaydı da bugünleri görmeseydik.
eski ekşi sözlük antik temasının yerine dayatılan son derece kullanışsız ve rezil temadan da bahsetmezsem olmaz. eskiden 5000-10000 karakter arası bir yazı yazarken bembeyaz tertemiz bir a4 kâğıdına yazıyormuşçasına rahatken, bu temanın zorunlu hale gelmesiyle beraber kendimi tırtıklı mukavvaya yazıyormuş gibi hissetmeye başladım. hem gözümü yoruyor hem ilhamımı korkutup kaçırıyor hem de diyalog kısımlarını düzenlerken yukarıdan gizli bakınız almak bile işkenceye dönüşebiliyor. bunun dışında başlıkların durduk yere soldan kaybolması gibi çok sayıda bug söz konusu; ama moderasyona bugüne kadar ne bildirdiysem çözemediler... tabii bunun büyük bir sorun teşkil etmediğini düşünüyorum çünkü çok az sayıda kişi bir satırdan uzun yazıyor, yazabiliyor.
şimdi ne zaman bir bakıp çıkayım desem bir başka rezilliğe şahit oluyorum. erkek arkadaşım sımsıcak salep gibi içime boşaldı hamile kalır mıyım tarzı binlerce başlık ve entry, buruşmaya yüz tutmuş uzuvlarını cüretkarca paylaşan anti-aging müptelası teyzelerin peşinde 'çabuuuuuk menopoza girmeden acillll' nidalarıyla dolaşan gençler, sanırım köpüğü kaçmadığı için takdir görerek dünün en beğenilen entry'si olan bir fincan kahve fotoğrafı, evli barklı insanların macera dolu kaçamaklarına dair son dakika haberleri, hangi amaca yönelik atıldığı meçhul yüzlerce kimliği belirsiz el ve ayak fotoğrafı, 'hepinizin .mına korum' yazıp ibret vesikası görünüşünü sergileyen krotchy doll'lar ya da kaslarını az daha sıksa altına kaçıracakmış gibi görünen mr. olympia'lar; talep olursa anadan üryan fotoğrafımı paylaşırım diyen, meme uçlarını sansürleyip paylaşmakta beis görmeyen, ahlaka mugayir fotoğraflarının müşteriler şüpheye düşmesin diye kendine ait olduğunu ispatlamaya çalışan komisyoncusuz emekçiler ve daha nicesi...
ve yıllar sonra hakkımdaki bir eleştiriye hak veriyorum. evet... benim dönemim bitti, etuuu bitti... çünkü genel kitle ve moderasyon hikâye, deneme, makâle değil; insan uzuvları, erotik görseller, çirkin hakaretler, kadın erkek ilişkileri üstüne mânâsız ve seviyesiz tartışmalar görmek istiyor. anlayış gösteriyor ve bu sisteme uyum sağlayabilecek bir mizaca sahip olmadığım için bir daha hiçbir koşulda dönmemek üzere gidiyorum. oysa 2019'da sözlüğe son kez dönmekteki hedefim, karakteri şanına yaraşır bir hikaye serisiyle sonlandırmaktı ama daha fazla tahammül edemedim. her ne kadar artık uludağ ve sözlük kelimelerini bir araya getirmekten hicap etsem de ilk kez bir hikaye serimde yardımcı karakterimin (salih) başrolümden daha çok sevilmesi, toplu taşımada tanımadığım insanların da etuuu okuduklarını görüp kendimi alter egolu bir süper kahraman gibi hissetmem, birçok farklı insandan hikayelerim hakkında "hayatımda okuduğum en iyi hikaye" şeklinde dönüşler almak gibi eşsiz tecrübeler yaşadım. bu yüzden bugüne dek yazdıklarımı okumaya vakit ayıran, özel mesaj kutumu parlatıp beni muhabbetine lâyık gören ve okumasa bile hayat verdiğim karakter etuuu'yu ve kedisi salih'i sevip sayan herkese en kalbî samimiyetimle teşekkür ederim.
hayırlı vedalar arkadaşlar...
yönetimdeki, bilinen formattaki ve kitledeki kökten değişim sebebiyle bir zamanlar her gün hayırlar dilediğim ve arkadaş olarak hitap ettiğim kimselerle hasret gidermek ve de yeni okuyucularla belki bir iki öyküde kucaklaşmak adına son üç yıldır buraya oldukça nadir uğramaya başladığım için kuvvetle muhtemel bu zaman dilimi içerisinde üye olanlardan şahsımı tanımayanların sayısı oldukça çoktur. elbette ki edebî geçmişi boyunca ticarî kaygı gütmediği için anonimliği bir numaralı ilkesi haline getirmiş biri olarak giderken bile kendimi ifşa etmeyeceğim. fakat aldığım onca teklife rağmen edebi faaliyetlerimi yıllardır kendi tercihim doğrultusunda bağımsız şekilde sürdürdüğüm sektördeki bazı kimseler tarafından 21. yüzyıl türk edebiyatının kıymeti bilinmemiş öykücülerinden biri olarak tanınırım. bu yüzden burada da kısa sürede parlamak ve her dönüşümde daha fazla okuyucu kazanmak benim için pek zor olmadı. gerçi bugün yazmaya başlamış olsam, hatta hiç mübalağa etmeden söylüyorum ki dünya edebiyatının önde gelen isimleri kimliklerini gizleyerek şu sözlüge üye olsa; vücudunun muhtelif yerlerini paylaşarak ilgi çekmeye çalışmaktan başka işlevi olmayan düşük mertebeli ve pek de güzel olduğu söylenemeyecek bir hanımefendinin serçe parmağı kadar konuşulmaz. konuşulmamaları bir yana dursun, son zamanlarda bana yapıldığı gibi sırf uzun yazmış diye ağır hakaretlere uğrarlar. okuyucuları bile bu anlamsız nefretten nasibini alıp "bunu okuyanın anasını avradını vs." gibi son derece galiz yorumlara maruz kalır. gerçekten, edebî teknik ve üslûbun tenâsül uzuvları kadar değeri kalmadı. peki ne oldu da bu noktaya gelindi? sanırım son yıllarda en sık sorulan soru bu.
bu sorunun cevabını ismail alpen'in pek yakında çıkacak olan ''türkiye'nin en büyük ikinci sözlüğünü nasıl batırdım'' adlı eserinde bulabilirsiniz; ancak ben sizler için kendi açımdan değerlendireyim. hack olayı ve benzeri bazı skandalları gündeme getirip işin magazinsel yönüne de bulaşmayı hiç istemiyorum. meseleye muhtasaran değinecek olursak: interaktif sözlüklerin bir anda popüler hâle gelmesiyle beraber yıllardır kemik kadrosuna iyili kötülü takviyeler yaparak varlığını sürdürmüş uludağ kayak merkezi'ne üye olmanın çok kolay olması hasebiyle sözlük kültüründen bihaber büyük bir kitle geldi ve vandal-moğol-hun-suriyeli akınları gibi büyük bir etkiye sebep olup zaman içinde bugünlerde şâhit olabileceğiniz çöküşü başlattılar. tabii böyle olunca nicelik niteliğin önüne geçti ve sözlük sahibi girişimci arkadaş şirketleşme çatısı altında sözlük kültürüne yabancı istilâcılara ancak sözlük kültüründen ve o döneme kadar bir şekilde korunmuş formata tamamıyla uzak bir yönetimle hakim olabileceğini düşünerek hiçbir şekilde anlam veremediğim bir adım attı. başta her şey güzeldi tabii, yılların 600-700 arasında oynayan aktif kullanıcı sayısı 1000'lere ulaşmıştı; reklamlar ve tıklanmalar da hâliyle arttı ama işte balık da baştan koktu... sözlüğü o döneme dek ayakta tutmuş öz evlatlarını tasfiye etmek ve bu kalitesizliğin baş müsebbiblerini kayırmak gibi anlamsız politikalar güden evlere şenlik bir moderasyonu gören bu kitle, zaten onlardan önce ufaktan başlamış olan fotoğraf akımını müdahale edilemeyecek boyutlara taşıdı. anonimlik perdesi ortadan kalktı ve insanlar yazılarıyla değil görünüşleriyle konuşulmaya başlandı. bunun domino etkisi yaratıp yazarlığı bitireceği hakkında birçok kez uyarıda bulundum amma velâkin aykırı yazı stilim sebebiyle bu konuda da ironi yaptığım sanıldı ve maalesef ki kullanıcılar ve yöneticiler tarafından ciddiye alınmadım.
bu geçiş sonucunda birikimleriyle, espri anlayışlarıyla ve sağlam edebî kalemleriyle bu sözlüğü muadilleri arasında sağlam bir konumda tutan herkes yavaş yavaş gitmeye başladı; kusura bakılmasın ama zamanla da geriye sadece eski sözlüğün çürük elmalarıyla, yeni gelen kitlenin en vasıfsızları kaldı. bugün aktif kullanıcı sayısına baktığımızda 300 küsuru geçmiyor, büyük kısmı da gizemli yazar. ben nicki görünen ve gizemli yazarlar arasında bu denli yakın bir oranı daha önce görmedim. demek ki insanlar artık burada görünmekten bile utanır oldu. daha çok şey ekleyecektim ama mümkün olduğunca kısa tutmaktan yanayım. yazdıkça üzülüyorum çünkü. keşke 2016'da gelişmeler kısmına 'arkadaşlar güzeldi' yazılıp kapatılsaydı da bugünleri görmeseydik.
eski ekşi sözlük antik temasının yerine dayatılan son derece kullanışsız ve rezil temadan da bahsetmezsem olmaz. eskiden 5000-10000 karakter arası bir yazı yazarken bembeyaz tertemiz bir a4 kâğıdına yazıyormuşçasına rahatken, bu temanın zorunlu hale gelmesiyle beraber kendimi tırtıklı mukavvaya yazıyormuş gibi hissetmeye başladım. hem gözümü yoruyor hem ilhamımı korkutup kaçırıyor hem de diyalog kısımlarını düzenlerken yukarıdan gizli bakınız almak bile işkenceye dönüşebiliyor. bunun dışında başlıkların durduk yere soldan kaybolması gibi çok sayıda bug söz konusu; ama moderasyona bugüne kadar ne bildirdiysem çözemediler... tabii bunun büyük bir sorun teşkil etmediğini düşünüyorum çünkü çok az sayıda kişi bir satırdan uzun yazıyor, yazabiliyor.
şimdi ne zaman bir bakıp çıkayım desem bir başka rezilliğe şahit oluyorum. erkek arkadaşım sımsıcak salep gibi içime boşaldı hamile kalır mıyım tarzı binlerce başlık ve entry, buruşmaya yüz tutmuş uzuvlarını cüretkarca paylaşan anti-aging müptelası teyzelerin peşinde 'çabuuuuuk menopoza girmeden acillll' nidalarıyla dolaşan gençler, sanırım köpüğü kaçmadığı için takdir görerek dünün en beğenilen entry'si olan bir fincan kahve fotoğrafı, evli barklı insanların macera dolu kaçamaklarına dair son dakika haberleri, hangi amaca yönelik atıldığı meçhul yüzlerce kimliği belirsiz el ve ayak fotoğrafı, 'hepinizin .mına korum' yazıp ibret vesikası görünüşünü sergileyen krotchy doll'lar ya da kaslarını az daha sıksa altına kaçıracakmış gibi görünen mr. olympia'lar; talep olursa anadan üryan fotoğrafımı paylaşırım diyen, meme uçlarını sansürleyip paylaşmakta beis görmeyen, ahlaka mugayir fotoğraflarının müşteriler şüpheye düşmesin diye kendine ait olduğunu ispatlamaya çalışan komisyoncusuz emekçiler ve daha nicesi...
ve yıllar sonra hakkımdaki bir eleştiriye hak veriyorum. evet... benim dönemim bitti, etuuu bitti... çünkü genel kitle ve moderasyon hikâye, deneme, makâle değil; insan uzuvları, erotik görseller, çirkin hakaretler, kadın erkek ilişkileri üstüne mânâsız ve seviyesiz tartışmalar görmek istiyor. anlayış gösteriyor ve bu sisteme uyum sağlayabilecek bir mizaca sahip olmadığım için bir daha hiçbir koşulda dönmemek üzere gidiyorum. oysa 2019'da sözlüğe son kez dönmekteki hedefim, karakteri şanına yaraşır bir hikaye serisiyle sonlandırmaktı ama daha fazla tahammül edemedim. her ne kadar artık uludağ ve sözlük kelimelerini bir araya getirmekten hicap etsem de ilk kez bir hikaye serimde yardımcı karakterimin (salih) başrolümden daha çok sevilmesi, toplu taşımada tanımadığım insanların da etuuu okuduklarını görüp kendimi alter egolu bir süper kahraman gibi hissetmem, birçok farklı insandan hikayelerim hakkında "hayatımda okuduğum en iyi hikaye" şeklinde dönüşler almak gibi eşsiz tecrübeler yaşadım. bu yüzden bugüne dek yazdıklarımı okumaya vakit ayıran, özel mesaj kutumu parlatıp beni muhabbetine lâyık gören ve okumasa bile hayat verdiğim karakter etuuu'yu ve kedisi salih'i sevip sayan herkese en kalbî samimiyetimle teşekkür ederim.
hayırlı vedalar arkadaşlar...
şüphesiz ki çok kolaydır.
bir gün önceden zarını soyup hasladigimiz beyinleri dilimliyoruz.
haslanmis beyin.
görsel
dilimlenmis beyin.
görsel
sonra bunlari önce beyaz una, sonra yumurtaya ve daha sonra galeta ununa buluyoruz.
görsel
daha sonra icerisinde kizgin sivi yag bulunan tavaya atiyoruz ve yaklasik 5 dakika onlu arkali kizartiyoruz.
görsel
sonuç.
görsel
bir gün önceden zarını soyup hasladigimiz beyinleri dilimliyoruz.
haslanmis beyin.
görsel
dilimlenmis beyin.
görsel
sonra bunlari önce beyaz una, sonra yumurtaya ve daha sonra galeta ununa buluyoruz.
görsel
daha sonra icerisinde kizgin sivi yag bulunan tavaya atiyoruz ve yaklasik 5 dakika onlu arkali kizartiyoruz.
görsel
sonuç.
görsel
gelin burada ağlayın aq. herkes kendi ilini yazıyor.